Petrol Piyasasında 15 Yılın Ardından Hangi İlk Yaşandı?

Petrol Piyasasında 15 Yılın Ardından Hangi İlk Yaşandı?


















Küresel petrol piyasasında tam 15 yılın ardından bugün bir ilk yaşandı. OPEC üyesi olan ve OPEC üyesi olmayan ülkeler bir araya geldiler ve küresel petrol üretimini sınırlama konusunda mutabakata vardılar. Petrol piyasasında yaşanan bu tarihi gelişmenin detaylarını sizler için derledim;

Petrol piyasasında geçen aydan bu yana oldukça önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu durumun temel nedeni ise Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği’nin (OPEC) Viyana’da gerçekleştirmiş olduğu kritik toplantı. Bilindiği üzere petrol fiyatları, yılın sonlarına yaklaştığımız günler içerisinde oldukça değer kaybetti. Petrol fiyatlarının değer kayıpları yaşamasındaki temel nedenler ise küresel arz fazlasının giderek tırmanması ve ABD’de açıklanan stok verilerinin rekor seviyelere kadar yükselmesi.

OPEC Viyana Toplantısında Hangi Yönde Karar Almıştı? 


Yaşanan bu gelişmelerin ardından OPEC’in geçen ay Viyana’da gerçekleştirdiği toplantı ayrı bir öneme sahip olmuştu. Hatırlanacağı üzere toplantıda OPEC üyeleri, petrol üretimini sınırlama konusunda oldukça önemli bir adım atmaya karar vermişlerdi. Sekiz yıl aranın ardından OPEC’in aldığı bu kararın petrol piyasasına ilişkin yansımalarını derlediğim yazıma buradan ulaşabilirsiniz.

OPEC Üyesi Olmayan Ülkeler Neden Bir Araya Geldiler? 


Bugün ise OPEC’in petrol üretimini sınırlama kararına, OPEC üyesi olmayan ülkelerden de destek geldi. OPEC üyesi olmayan ülkeler yaptıkları görüşmelerde, küresel petrol üretiminin sınırlanması gerektiği yönünde karar kıldılar. Böylelikle tam 15 yılın ardından OPEC üyesi olan ülkeler ve OPEC üyesi olmayan ülkeler, küresel petrol üretimini sınırlama konusunda ortak bir adım attılar.

OPEC’in Üretim Dondurma Kararı Petrol Varil Fiyatlarını Ne Kadar Yükseltti? 


Artık küresel petrol üretimi günlük olarak 1.2 milyon varil düzeyinde sınırlandırılmış oldu. OPEC’in geçen ay almış olduğu petrol üretimini sınırlama kararının ardından, petrol fiyatları bugüne kadar yüzde 15 yükseldi. Bu doğrultuda petrol varil fiyatları 55 doların üzerine kadar yükseldi. Önümüzdeki süreç içerisinde ise petrol varil fiyatlarının uzun bir aranın ardından 60 doların üzerine yükseldiğini görebiliriz.
Devamını Oku »

FED 2016 Aralık FOMC Toplantısında Faiz Artıracak mı?

FED 2016 Aralık FOMC Toplantısında Faiz Artıracak mı?



















ABD Merkez Bankası (FED) Aralık ayında gerçekleştireceği Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında faiz artırımına gidecek mi? Yılın en çok merak edilen gelişmesini sizler için araştırdım;

Küresel piyasaların 2016 yılının başından bu yana en çok merak ettiği konuların başında kuşkusuz ABD Merkez Bankası’nın (FED) gerçekleştirdiği kritik Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantılarında izleyeceği yol haritası yer alıyor. Hatırlanacağı üzere FED, geçen yılın Aralık ayında gerçekleştirdiği yılın son FOMC toplantısında, piyasaları oldukça şaşırtmış ve tam dokuz yılın ardından faiz artırım kararı almıştı. Bu doğrultuda ABD’de faizler yüzde 0.25 ile 0.50 aralığına yükselmişti.

ABD’de Faizler Neden Düşük? 


FED’in faiz artırımına gitme olasılıklarını incelerken, ABD’de faiz oranlarının neden diğer ülkelere nazaran oldukça düşük olduğunu dile getirmekte yarar olduğunu düşünüyorum. Hatırlanacağı üzere 2008 yılının son aylarında, küresel çapta oldukça derin bir kriz baş göstermişti. Bu kriz öylesine derindi ki 1929 yılında gerçekleşen Dünya Ekonomik Bunalımı ile karşılaştırılmıştı.

Dünyanın en büyük ekonomisi konumunda olan ABD’de başlayan kriz, kısa süre içerisinde tüm dünyayı etkisi altına almıştı. Taşınmaz mal piyasasının beklenmedik şekilde değer kaybetmesi üzerine büyük şirketlerden ve kişisel finanslardan gelen iflas açıklamaları ile kriz, önlemez bir boyuta kadar ulaşmıştı. Küresel krizlerden çıkış için birçok merkez bankası, maliye politikasına ağırlık verme kararı almıştı. Tam da bu noktada FED, faizleri düşürme kararı almıştı.

FED 2016 Yılında Faiz Arttırdı mı? 


Yazımın başında FED’in en son geçen yılın Aralık ayında faiz artırdığını belirtmiştim. Lakin burada dikkat edilmesi gerek nokta; FED’in yılın başında kamuoyuna yaptığı açıklamalardı. FED cephesinden yapılan açıklamada; 2016 yılında kademeli olarak faiz artırımının gerçekleştirileceği ifade edilmişti. Ancak yılın başından bu yana gerçekleştirilen toplantıların tamamında FED, faizleri sabit tutma kararı aldı.

FED Faizleri Neden Sabit Tutuyor? 


2016 yılının başında FED’in bu yıl için faiz artırma niyetinde olduğunu yapılan açıklamalarda net olarak görmüştük. Fakat yıl içerisinde beklenmedik şekilde ortaya çıkan birtakım olaylar, FED’in faiz artırımını ertelemesine neden olmuştu. İngiltere’nin Haziran ayında Brexit’e gitmesi, emtia fiyatlarında görülen şok düşüşler, ABD’de açıklanan ekonomik verilerin beklentileri karşılamaması ve hedeflenen enflasyon düzeyine ulaşılamaması üzerine FED, faizleri sabit tutmak zorunda kaldı.

FED’in 2016 Aralık’ta Faiz Artırması Mümkün mü? 


FED’in Aralık toplantısı bilindiği üzere 13-14 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilecek. Kritik FOMC toplantısına sayılı günler kala, FED’in merakla beklenen faiz artırım kararını hayata geçirip geçirmeyeceği dikkatle takip edilecek. Toplantı öncesi her zaman olduğu gibi ekonomistler arasında derin ayrışmalar yaşanıyor. Lakin bu sefer ekonomistlerin büyük bölümü, FED’in yıl bitmeden faiz artırımına gideceği noktasında birleşmiş durumdalar.

Özellikle ABD seçimlerinde, uzun bir aradan sonra Cumhuriyetçilerin yeniden zafer kazanması FED’in faiz artırımına gitme ihtimalini de bir hayli arttırdı. Bilindiği üzere Cumhuriyetçiler, ABD’de yüksek faiz oranlarının olmasından yana olduklarını sıklıkla dile getirmekteler. Ayrıca ABD’de açıklanan ekonomik verilerin de özellikle yılın son çeyreğinde oldukça iyi gelmesi ile enflasyon hedefinin netleştiği görüşü de güçlenmiş durumda. Tüm bu nedenler neticesinde FED’in 2016 Aralık toplantısında faiz artırmasının kuvvetle muhtemel olduğu kanısındayım.

FED Faiz Artırırsa Türkiye Ekonomisi Nasıl Etkilenir?


FED'in Aralık ayında gerçekleştireceği toplantısında faiz artırımına gitmesi halinde Türkiye ekonomisi bu durumdan negatif yönden etkilenecektir. Hem gelişen hem de gelişmekte olan ülke para birimleri, faiz açıklaması ile güçlenen dolar endeksinin baskısı ile düşüşe geçecektir. Dolarını bozdur kampanyası işe yaradı mı? tartışmalarının devam ettiği günlerde, dolar endeksinin küresel çaptaki yükselişi ile Türk lirası, yeniden sert düşebilir.
Devamını Oku »

Türkiye Ekonomisi 2016 Yılında Daraldı mı?

Türkiye Ekonomisi 2016 Yılında Daraldı mı?


















Büyük bir merakla beklenen Türkiye ekonomisinin 2016 üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme verisi yarın kamuoyuna açıklanacak. Ancak darbe girişimi, jeopolitik riskler ve negatif küresel gelişmelere bağlı olarak krizin eşiğine gelen Türkiye ekonomisinin, uzun bir aranın ardından daralacağı konuşuluyor. Peki, Türkiye ekonomisi 2016 yılında daraldı mı? Cevabı burada;

Hepimizin malumu olduğu üzere Türkiye ekonomisi, oldukça kritik bir süreçten en az yarayla çıkmaya çalışıyor. Yurt dışı ve yurt içi nedenlere bağlı olarak Türk varlıkları, tarihlerinin en düşük seviyelerine kadar geriliyor. Bu durum karşısında hem yatırımcı hem de vatandaşların aklına ise o kritik soru geliyor; “Türkiye ekonomisi patlamak üzere mi?

Türkiye ekonomisinin son yedi yıllık performansına baktığımız zaman, karşımıza olumlu bir tablo çıkıyor. Türkiye ekonomisi istikrarlı bir biçimde yıllardır büyümeyi başarıyor. Ancak tam da bu noktada endişeler artıyor. Endişelerin kaynağı ise Türkiye ekonomisinin yedi yılın ardından ilk kez daralması ihtimalinin her geçen gün kuvvetlenmesi…

2016’da Türkiye’nin Ekonomik Büyümesini Etkileyen Faktörler Nelerdi? 


2016 yılının sonlarına geldiğimiz bu günlerde, ekonomik perspektiften değerlendirecek olursak; beklentilerin karşılanmadığı bir yıl oldu demekte bir sakınca görmüyorum. Çünkü yıl içerisinde yaşanan birtakım olaylar, Türkiye ekonomisinin negatif yönde seyretmesine neden oldu. Özellikle Rusya ile ikili ilişkilerin bozulması, Türkiye ekonomisinin ciddi boyutlarda yara almasına neden olmuştu. Turizm sektörünün tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşadığı 2016 yılında, ihracattaki tabloda içler acısıydı…

2016 yılında Türkiye’nin ekonomik büyümesini negatif yönde etkileyen diğer bir husus ise 15 Temmuz gecesi yaşanan, kanlı darbe girişimiydi. Türkiye tarihinin en kötü gecelerinden birinin yaşandığı darbe girişimi sonrası, Türk varlıkları oldukça sert düşmüşlerdi. İlerleyen süreç içerisinde OHAL’in de ilan edilmesi ile dolardaki yükseliş önlemez boyutlara kadar ulaşmıştı. OHAL’in Türkiye ekonomisini hangi yönde etkilediğini incelemek isterseniz bu yazımı okumanızı tavsiye ederim.

Türkiye’nin ekonomik büyümesini negatif yönde etkileyen son gelişme ise küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalardı. Avrupa Birliği’nin (AB) ilk kez yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu süreç içerisinde, piyasalarda volatilite giderek artmıştı. Hatırlanacağı üzere İngiltere, Haziran ayında AB’den çıkış için Brexit oylamasına gitme kararı almıştı. Geçen hafta ise İtalya’da anayasa referandumu yapılmış ve hayır kararı çıkmıştı. Böylece İtalya’nın da AB’den ayrılacağı yüksek sesle tartışılmaya başlanmıştı. İtalya’daki anayasa referandumunun detaylarına buradan ulaşabilirsiniz. Yaşanan tüm bu gelişmeler Türkiye’nin ekonomik büyümesini olumsuz yönde etkiledi.

Türkiye’nin Ekonomik Büyümesi 2016’da OVP Hedefinin Altında Kalacak mı?


Yazımın içeriğinde de sıklıkla belirttiğim üzere, yaşanan birtakım negatif olayların ardından, 2016 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin Türkiye’nin ekonomik büyümesinin Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerinin oldukça altında açıklanması bekleniyor. Hatırlanacağı üzere 2016 yılı için OVP yüzde 4.5 oranında düzeyindeydi. Daha sonraları ise bu oran revize edilerek 3.2’ye kadar indirilmişti. Lakin kur cephesinde görülen önlemez yükselişlerin neticesinde bu oranın karşılanması oldukça güç olarak görülüyor. Dolardaki artış ekonomik krize işaret mi? tartışmalarının devam ettiği süreç içerisinde, yarın açıklanacak veri dikkatle beklenecek.

Hatırlanacağı üzere 2009 yılının üçüncü çeyreğinde Türkiye’nin ekonomik büyümesi yüzde 2.8 oranında açıklanmıştı. 2009 yılından bu yana ise Türkiye’nin ekonomik büyümesi istikrarlı bir şekilde sürmekte. Lakin 2016 yılının tamamında Türkiye ekonomisinin yüzde 2.6 oranında büyüyeceği düşünülüyor. Böylelikle Türkiye ekonomisinin tam yedi yılın ardından ilk kez daralacağı düşünülüyor.
Devamını Oku »

Galatasaray Mali Krize mi Sürükleniyor?

Galatasaray Mali Krize mi Sürükleniyor?


















Türkiye’nin en önemli kulüplerinden biri olan Galatasaray, yeni bir mali krize mi sürükleniyor? Başkan Dursun Özbek ve yönetimi, göreve geldikleri tarihten bu yana ilk kez böylesine köşeye sıkıştılar. Florya’da yaşanan krizin detaylarını sizler için aratırdım;

1905 yılında kurulan Galatasaray kulübü, belki de tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Özellikle Ünal Aysal’ın başkanlığı döneminde Galatasaray, bilinçsiz yaptığı harcamalar ve sporculara ödediği dudak uçuklatan paralar ile zorlu bir sürecin kapısını aralamıştı. Aysal’dan boşalan koltuğa gelen Duygun Yarsuvat ile kulüp, bir miktar toparlanma eğilimine girmiş lakin sportif başarıların yanı sıra mali disiplini sağlama konusunda bir türlü etkili olamamıştı.

Son olarak ise Dursun Özbek ve yönetiminin kulübün başına geçmesi ile Galatasaray’da yaşanan çatlaklar su yüzüne çıktı. Özbek ve yönetimi kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda; Ünal Aysal döneminde kulübün oldukça kötü yönetildiğini ve Galatasaray’ın adım adım mali krize sürüklendiğini dile getirmişlerdi. Özbek ve yönetimi göreve geldikleri günden bu yana, uyguladıkları kemer sıkma politikası ile kulübün mali disiplinini sağlama yönünde başarılı adımlar atmaya çalışmışlardı.

Galatasaray Yönetimi Futbolcuların Maaşlarını Ödeyememişti! 


Galatasaray’ın Avrupa kupalarından men edilmesinin kulübe olan mali yansımaları her geçen gün giderek derinleşiyor. Kulübün geçen yıl sportif başarılarda beklenen performansı gösterememesi üzerine Özbek ve yönetimi, mali olarak bir hayli zora girmişlerdi. Hatırlanacağı üzere yönetim, 2016 yılının Ağustos ve Eylül aylarında futbolcuların maaşlarını ödeyememişti.

Galatasaray Hisseleri Neden Düşüşe Geçti? 


Sezona başarılı bir başlangıç gerçekleştirmesinin ardından Galatasaray’ın ligde üst üste olumsuz sonuçlar alması, kulübün hisselerinin dibe çekilmesine neden oldu. Özellikle Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarında alınan mağlubiyetler Florya’da kriz seslerin iyiden iyiye duyulmasına neden olmaya başladı. Hisselerdeki düşüşün ardından yönetim, kulüp personelleri ve Türk Telekom Arena ofislerinde görev alan çalışanların maaşlarını yatıramadı.

Galatasaray Mali Krizden Nasıl Kurtulabilir? 


Özellikle dolardaki yükselişin ardından Galatasaray kulübünün, adım adım mali krize sürüklendiği açıkça görülüyor. Dolar/TL paritesinin 3.50 seviyesini aşması ile Galatasaray’ın oyunculara yapacağı maaş ödemeleri de tavan yapmıştı. Dolardaki 3.50’lik rekorun detaylarını ele aldığım yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Dolarda görülen önlemez yükselişin ardından kulüp bugün aldığı karar ile kullanılacak para birimi olarak Türk lirasına geçme kararı aldı. Ancak bu karar kulübün içerisinde bulunduğu mali krizden kurtulmasına yetmeyecek.

Özbek ve yönetimi bu sezon muhakkak şampiyonluk hedefliyor. Zira Avrupa kupalarından men olan Galatasaray, bu sezon elde edeceği şampiyonluk ile kasasını dolduracak. Bu noktada yönetim, mali krizden kurtuluş yolu olarak yalnızca şampiyonluğu görüyor.
Devamını Oku »

Dolarını Bozdur Kampanyası İşe Yaradı mı?

Dolarını Bozdur Kampanyası İşe Yaradı mı?



















Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı, dolarını bozdur kampanyası meyvelerini vermeye başladı mı? Bu yazımda sizler için dolarını bozdur kampanyasının, Türk lirasına etki edip etmediğini inceledim;

Kuşkusuz hem vatandaş hem de yatırımcıların son dönemlerde en çok dikkat ettikleri konuların başında Dolar/TL kurunda görülen yukarı yönlü seyir yer alıyor. Yurt içi ve yurt dışı gelişmelere bağlı olarak yükselişe geçen kur, kırılması oldukça güç olarak görülen rekorları sıra sıra kırarak mevcut konjonktör içerisinde endişeleri giderek arttırdı.

Türk lirasının dolar karşısında her geçen gün giderek erimesinin ardından hükümet, birçok ürüne zam yapma kararı almıştı. Böylelikle vatandaşlar da dolardaki yükseliş karşısında tedirgin olmaya başlamışlardı. Özellikle yıl sonunda otomobil fiyatlarına uygulanan ÖTV fiyatları, kurun izlediği seyir tablosuna yönelik tartışmaların giderek artmasına neden olmuştu. Otomobil fiyatlarına gelen ÖTV zamlarını incelemek isterseniz bu yazımı okumanızı tavsiye ederim.

Hatırlanacağı üzere Dolar/TL kuru en son geçen haftaki işlemlerde 3.50 seviyesini aşmıştı. Özellikle yeni anayasa ve başkanlık tartışmaları, kurun yükselişe geçmesine neden olmuştu. Dolar/TL’nin 3.50 seviyesini aşmasındaki tüm detaylara buradan ulaşabilirsiniz. Kurda görülen bu rekorun ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyuna oldukça önemli açıklamalarda bulunmuştu.

Erdoğan, Türkiye ekonomisini kurtarma planı çerçevisinde yaptığı açıklamalarda; vatandaşların ellerinde bulundurdukları doları, Türk lirasına çevirmeleri yönünde fikir beyan etmişti. Erdoğan’ın Türkiye ekonomisini kurtarma planının tüm ayrıntılarına bu yazımdan ulaşabilirsiniz. Erdoğan’dan gelen bu çağrının ardından birçok vatandaş, ellerinde bulundurdukları dövizleri bozdurmaya başlamışlardı.

Dolarını Bozdur Kampanyası ile Türk Lirası Değer Kazandı mı?


Vatandaşların ellerindeki doları, geçen haftadan bu yana bozdurmaları ile Türk varlıklarında değer kazanımları görülmeye başladı. Hatırlanacağı üzere Erdoğan yaptığı açıklamada, vatandaşların ellerindeki doları, Türk lirasının yanı sıra isterlerse altına da çevirebileceklerini dile getirmişti. Erdoğan’ın çağrısına uyan vatandaşların büyük bir bölümü Türk lirası alırken, bir bölümü de altına yöneldi. Böylelikle altın piyasasında da önemli kazanımlar görüldü. Erdoğan’ın çağrısının altın piyasasına olan etkisini incelemek isterseniz bu yazıyı okumanızı öneririm: http://canlialtinpiyasasi.blogspot.com.tr/2016/12/cumhurbaskani-erdoganin-destegiyle-kapalicarsida-altin-yukseliste.html  

Yaklaşık bir haftadır vatandaşların ellerindeki doları, Türk lirasına çevirmelerinin ardından, kurda ciddi bir gevşeme görüldü. Dün akşam saatlerinde 3.45 seviyelerine kadar gerileyen kur, bugünkü işlemlerde 3.40’ın da altını gördü. Böylelikle dolarını bozdur kampanyası başarılı olmuş oldu. Lakin kısa vadede başarıya ulaşan bu kampayanın, orta ve uzun vadeli etkilerini zaman gösterecek…
Devamını Oku »