Hepimizin yakından takip ettiği üzere 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin ardından, 20 Temmuz tarihinde OHAL ilan edilmişti. Türkiye ekonomisini bir hayli zora sıkan OHAL uygulaması, kaldırılmalı mı? Bu yazımda sizlere, OHAL’in ekonomimiz üzerindeki negatif etkilerinden bahsedeceğim ve sürecin devam edip etmemesi gerektiğiyle ilgili olarak değerlendirmelerde bulunacağım.
15 Temmuz gecesi hepimizin malumu olduğu üzere Türkiye tarihinin en karanlık gecelerinden birini yaşamıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) içerisinde yuvalanmış olan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları, darbe kalkışmasında bulunmuşlardı. Lakin bu kalkışma, halkın sokaklara dökülmesi ve tankların karşısına geçmesiyle bastırılmıştı. Darbe girişiminin üzerinden beş gün geçmesinin ardından Türkiye’de üç aylık OHAL uygulanmasına karar verilmişti.
Dilerseniz, OHAL’in Türkiye ekonomisine yönelik yansımalarını incelemeden önce bilmeyenlerimiz için “OHAL ne demektir ve OHAL ne kadar süreyle uygulanabilir?” sorularını yanıtlandıralım;
OHAL Ne Demektir?
Olağanüstü Hal (OHAL) olarak tanımlanan kanun; tabii afet, salgın hastalıklar, anayasaya ilişkin kurulmuş hür demokrasi düzenini ortadan kaldırmaya yönelik şiddet hareketleri ve ekonomik bunalım süreçleri içerisinde uygulanacak hükümleri ifade etmektedir.
OHAL Ne Kadar Süre Uygulanabilir?
OHAL kanunu Anayasada belirtilen hususlar uyarınca tek seferde altı ayı geçmemek kaydıyla ilan edilmektedir. Yani Bakanlar Kurulu aldığı OHAL kararını, en fazla altı ay süre ile uygulayabilmektedir. Bu noktada dikkat çekmek istediğim husus ise OHAL’in yeniden ilan edilebilirliğidir. Yani kurul, altı aylık OHAL kararının dolmasının ardından, yeniden altı aylık OHAL kararı alabilmektedir.
OHAL Ekonomiyi Nasıl Etkiledi?
OHAL kanunu ile ilgili bilmeyenlerimiz için gerekli tanımları yaptıktan sonra OHAL’in ekonomimize olan yansımalarına geçebiliriz. Hatırlanacağı üzere OHAL kanunu, 15 Temmuz gecesinden yalnızca beş gün sonra ilan edilmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın OHAL kararını kamuoyuna açıklamasının hemen ardından Türk lirası, dolar karşısında tarihinin en düşük seviyesine 3.09’a gerilemişti. Borsa İstanbul 100 Endeksi (BIST 100) ise 72.145,42 puan seviyesine kadar gerilemişti. Yani OHAL sürecinin ekonomimizdeki karşılığı negatif yönde olmuştu.
İlk OHAL sürecinin ardından, ikinci karar ise yaklaşık iki ay önce alınmıştı. OHAL’in yeniden üç ay süre ile uzatıldığı açıklamasını Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş gerçekleştirmişti. Kurtulmuş’un açıklamasının arından Dolar/TL yeniden 3.09 seviyesine yükselmişti. Oysaki OHAL kararının hemen öncesinde kur 2.99 seviyelerinde seyretmekteydi. BIST 100 Endeksi ise kararın ardından 77.098 seviyelerine gerilemişti. İkinci OHAL kararı da ekonomide negatif yönlü karşılık bulmuştu.
OHAL’in Kaldırılması Ekonomiyi Olumlu Etkiler mi?
OHAL’in devamının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini birlikte inceledik. Buradan da açıkça görüldüğü üzere OHAL’in yürürlükte kalması maalesef Türk varlıklarının olumsuz yönde seyretmesine neden olmaktadır. Dolardaki artış ekonomi krize işaret mi? sorularının giderek arttığı süreç içerisinde OHAL’in bir an önce sonlandırılması gerekmektedir. Bugün Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Cansen Başaran Symes’in de dile getirdiği üzere OHAL uygulamaları ekonomide güven kaybına neden olmaktadır.
Kurdaki dalgalanmaların Türkiye ekonomisi yeni bir çıkmaza sürüklediği apaçık bir gerçek olara karşımızda durmaktadır. Dolardaki yükselişi önlemek adına son günlerde yatırımcılar ciddi miktarda döviz bozdurmaktalar. Lakin bu uygulamanın tek başına bir yeterliliğinin olmadığı su götürmez bir gerçektir. Merkez Bankası dolara müdahale edecek mi? diye soracak olursanız, ben sürecin izlenildiği kanısındayım. Yakın vadede Merkez Bankasından bir müdahale geleceğini düşünmüyorum.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder